Sosyal Medya

Fotoğrafçılık Terimleri – O Harfi

Obje: 

İnsan bilincinin dışında var olan gerçeklik.

Objektif (lens): 

Fotoğraf makinesi, mikroskop, dürbün gibi optik aletlerde cisim(ler)den gelen ışınları alıp duyarkata (film ya da algılayıcı yüzeyine) aktaran yakınsak mercek veya mercek sistemi. Genellikle birden fazla yakınsak mercekten oluşan ve temel işlevi duyarkat düzlemi üzerine seçik görüntü düşürmek olan bir ya da daha fazla ıraksak mercek içerse de toplam olarak yakınsak özellikli mercek sistemidir. Normal objektif, bakaçtan (vizör) bakıldığında oluşturduğu görüntü insan gözünün gördüğü görüntüye eşdeğer algı yaratan objektiftir. Geniş açı objektif, normal objektife göre daha fazla görüntü alanı oluşturan objektiftir. Dar açı objektif, Normal objektiflere göre daha az görüntü alanı oluşturan objektiftir. Zoom objektif, değişik açıların ayarlanarak elde edildiği objektiflerdir. Birden fazla objektifin görevini tek objektifin görmesi nedeniyle kullanım kolaylığı ve fiyat avantajı sağlar. Ancak çok mercekli sisteme sahip olmaları nedeniyle görüntü kalitesi daha düşüktür ve yavaştır. Tek objektif, ölçüsü ne olursa olsun, bir objektifin tek görüş açısına sahip olması durumudur. Bu objektifler, zoom objektiflere göre daha kaliteli sonuçlar verirler ve hızlıdırlar. Ayrıca bu objektiflerin diyafram açıklıkları daha fazladır.

Objektif gölgeliği (parasoley): 

Objektife istenmeyen ışıkların girmesini engelleyen, ışık geçirmez malzemeden yapılmış, objektifin önüne takılan silindirik ya da yaprak biçimli parça. Bkz ışık siperliği.

Objektif kapağı (lens cap): 

Objektifi korumak için önüne konulan plastik veya kauçuktan üretilmiş kapak.

Objektif kaplaması (lens coating): 

Objektiflerde çeşitli nedenlerle oluşan yansımaları gideren ve merceklerin yüzeylerine çok ince tabakalar halinde yapılan magnezyum florür kaplaması.

Objektif kavrama gücü (lens covering power): 

Herhangi bir objektifin kullanılır niteliklere sahip olacak biçimde üretebildiği en geniş alandır. Bu alanın dışındaki görüntüde çeşitli bozukluklar söz konusudur.

Objektiften ışık ölçer (Through The Lens – TTL): 

Yeni kuşak fotoğraf makinelerinde, objektiften girerek görüntüyü oluşturan ışıktan ölçüm yapan ışıkölçer. Bu sisteme TTL denmektedir.

Obtüratör (shutter): 

Sayısal veya analog her fotoğraf makinesinin içinde veya objektifinde bulunan ve objektif içinden geçen ışınları kesmeye yarayan düzenektir. Geleneksel fotoğraf makinelerinde kumaş veya hafif metallerden oluşan ve odak düzlemindeki bir perde ve onu kapatmaya yarayan bir mekanizmadan oluşur.Bkz örtücü. Bkz enstantane.

Odak (focus): 

Optik bir sistemde odak düzlemindeki görüntünün keskin bir şekilde görünmesini sağlamak. / Arka ana odak noktası. / Bakacın dikkatinin sabitlendiği veya kompozisyondaki elementlerin görsel bir noktaya yönelmesi olan nokta veya alan.

Odak derinliği (depth of focus): 

Objektifin yeniden odaklamasına gerek kalmaksızın duyarkat düzleminin hareket ettirilmesi durumunda yine de seçik görüntü alınmasını sağlayan optik olay.

Odak düzlemi (focal plane): 

Objektiflerin optik eksenine dik olan ve odak noktasından geçen varsayımsal düzlem. Seçik görüntü alınabilmesi için film ya da algılayıcı, fotoğraf makinelerinde bu düzlem üzerine yerleştirilir.

Odak düzlemi örtücüsü (focal plane shutter): 

bkz perde örtücü.

Odaklama (focusing): 

Fotoğrafı çekilecek olan cismin seçik (net) bir görüntüsünün eldesi için odak noktasının odak düzlemi (duyarkat) üzerine düşmesini sağlama işlemi.

Odak noktası (focal point): 

Objektifin optik ekseni üzerinde, belli bir konudan gelen paralel ışın demetinin toplandığı (odaklandığı) nokta.

Odak uzaklığı / odak uzunluğu (focal length): 

Herhangi bir objektif sonsuza odaklandığında, görüntüyü düşürdüğü odak noktası ile objektifin optik merkezi arasındaki uzunluktur.

Odaklama (focusing): 

Fotoğrafı çekilecek olan cismin seçik (net) bir görüntüsünün elde edilmesi için, odak noktasının odak düzlemi (film ya da algılayıcı düzlemi) üzerine düşmesini sağlama işlemidir.

Odaklama camı (focusing screen): 

Fotoğraf makinelerinde fotoğrafı çekilecek cismin görülebilmesin ve odaklanmasını sağlayan, genellikle beyaz renkli buzlu cam.

Optik bakış: 

Bir konuya çıplak gözle değil, optik aracılığıyla (örneğin fotoğraf makinesinin objektifinden) bakmak.

Optik büyütme (optik zoom): 

Dijital fotoğraf makinesinin merceği ile yaklaşma oranını gösterir. 3x optik zooma sahip bir sayısal fotoğraf makinesi –dijital özelliklerini hiç kullanmaksızın– sadece merceği ile görüntüyü üç kat büyütebilir.

Optik eksen (optical axis): 

Objektif sisteminin tam merkezinden geçen varsayımsal çizgi. Bu çizgi boyunca hareket eden bir ışık ışınının hiçbir kırılmaya uğramaması gerekir.

Optik kaydırma (zoom/zum):

 Fotoğraf makinesinin değişir odaklı objektifinin yakından uzağa veya uzaktan yakına doğru odaklanmasıyla elde edilen sonuç; zoom.

Optik yakınlaştırma: 

Mercekler aracılığıyla yakınlaştırma işlevi. Hareket ettirilebilen mercek kümeleri kaydırılarak, objektifin odak uzaklığı değiştirilir. Böylece geniş açı ile dar açı arasında odak uzaklıkları elde edilir.

Oran: 

İki ya da daha fazla benzer şey arasındaki büyüklük, miktar ve derece ilişkisi.

Orta boy fotoğraf makinesi (medium format cameras): 

4.5 cmx6 cm; 6 cmx6 cm; 6 cmx7 cm; 4 cmx9 cm boyutlarındaki tabaka ya da rol film kullanılan analog ya da bu formatta üretilmiş sayısal fotoğraf makinelerinin genel adı. Bkz orta format.

Orta format (medium format): 

Geniş formatta olduğu gibi, 35mm formatına göre daha kaliteli sonuçlar veren ve genellikle 4.5 cmx6 cm, 6 cmx6 cm, 6 cmx7 cm ve 4 cmx9 cm boyutlarındaki filmler ve bunları kullanan analog ya da bu formatta üretilmiş sayısal fotoğraf makineleri için kullanılan terim.

Ortokromatik (orthochromatic): 

Mavi ve yeşil renklere duyarlı olmakla birlikte, kırmızı renge karşı duyarsız olan film (duyarkat) türü.

OTF (Off The Film Metering): 

Yansıtmalı fotoğraf makinelerinde ışık ölçümünü film düzlemi üzerinden yapan sistem.

Otomatik netleme: 

Netlik ayarını otomatik olarak (kendiliğinden) yapan objektif sistemi, auto focus – AF. Hedeflenen konu ile olan uzaklık, ultrases (ses üstü) veya infrared/enfraruj (kızılötesi) sinyalleri aracılığıyla ölçülür. Sayısal fotoğraf makinelerinde bulunan algılayıcıların kontrast (zıtlık) ölçüm sistemleri de üçüncü bir ölçüm yoludur. Netlenecek konu fotoğrafçı tarafından ekranın belirli alanına getirildikten sonra objenin bulunduğu mesafe deklanşöre yarım basmak suretiyle netlenir.

Otofokus (autofocus): 

bkz otomatik netleme.

Otomatik odaklama (autofocus): 

Genellikle agrandisörlerde, büyütme oranına paralel olarak agrandisör kafasının yükselmesinden etkilenmeksizin odaklama işlemini kendi kendine yapabilen sistem.

Otomatik pozlama: 

Denetimi fotoğraf makinesinin içindeki ışığa duyarlı fotoelektrik hücreleriyle, fotoğrafı çekilecek olan konunun ışığının ölçülerek pozlamaya uygun diyafram ve örtücü değerinin otomatik olarak ayarlanması.

35 mm fotoğraf filmi: 

Genel olarak 24 mmx36 mm’lik bir görüntü alanı içeren ve kenarlarıyla 35 mm’lik genişliğe ulaşan perforeli film.

35 mm’lik fotoğraf makinesi: 

35 mm’lik (görüntü alanı 24 mmx36 mm) filmlerle çalışan ya da bu boyutta algılayıcıya sahip fotoğraf makinesi.

Oynar baş (ball head): 

Tripod (üç ayak) ya da monopod’da (tek ayak) oynar baş olmadığı takdirde fotoğraf makinesi ile yalnızca yatay bir konumda fotoğraf çekimi gerçekleştirilebilir. Oynar başın ayağa eklenmesi, sıkıştırılan vidaların yardımıyla makinenin neredeyse her yöne çevrilmesini mümkün kılar. Oynar başın bir dezavantajı, fotoğraf karesinin tüm yönlerinin aynı anda kontrol edilmesi gerekliliğinden dolayı, doğru pozisyonu bulmanın daha zor olmasıdır.

Ozalit (Fr ozalid): 

Özgün çizim, harita, plan gibi şeylerin fotoğraf tekniğiyle çoğaltılması yöntemi. / Yüzeyi ışığa karşı duyarlı bir madde ile kaplı kâğıt üzerine, kalıptan çekilmiş resim kopyası. / Matbaacılıkta, montajda yapılan hataları görmek için baskıya geçmeden önce yapılan prova.

ABCÇ DEFGHIİJKLMNOÖPRSŞTUÜXV YZ

Yeni Kitap / D&R Dijital Köleliğin Sırları
Yeni Kitap / D&R Dijital Köleliğin Sırları