Sosyal Medya

Fotoğrafçılık Terimleri – A Harfi

A Harfi – Listesi

Aberasyon (aberration):

Görüntü bozulması.

Acromatic:

Kromatik görüntü bozulmasına karşı gerekli düzeltme yapılmış olan objektif.

Actinic:

Işığın herhangi bir madde üzerinde kimyasal ya da fiziksel değişim yaratabilme gücü.

Actinometer: 

Eski devirlerde kullanılmakta olan bir tür ışıkölçere verilen ad.

Acutance:

Görüntü keskinliğinin ölçüsüdür. Görüntüyü oluşturan yoğunluk bölgelerindeki sınırların eğim açısının darlığı görüntünün kesinlik derecesini belirler.

Açı: 

Bir objektifin gördüğü alanın dereceyle ifadesi.

Açık kompozisyon (open composition): 

Fotoğraf düzlemi üzerinde betimlenen gerçekliğin, gerçekte fotoğrafın sınırları dışında da sürüp giden doğal gerçekliğin bir parçası olduğu izlenimini verecek şekilde düzenlenmesi.

Açıklık: 

Fotoğraf makinesinde çapı, ışığın girebildiği delik.

Açıklık açısı: 

Bir mercek yüzeyinin etkin çapının odak uzaklığına oranı.

Açma: 

Normalden fazla pozlanmış ve geliştirme banyosundan etkilenmiş film ya da baskılardaki yoğunluğun kimyasal yöntemlerle azaltılması.

Adaptör: 

Fotoğrafçılıkla bir objektifle çapları birbirinden farklı olan parçalarından birini ötekine geçirebilmek için yararlanılan bağlayıcı, farklı boy ve şekillerdeki metal tüp, soket, priz, bilezik benzeri parça; uyarlayıcı.

A/D konvertör (A/D convertor): 

Analog/Dijital konvertör, analog bir sinyali sayısala çeviren mekanizmayı ifade eder. Bilgisayarlar ancak dijitale dönüşmüş sinyalleri tanıyabilir.

Additive synthesis:

Toplamsal temel renkleri (Red/kırmızı, Green/yeşil ve Blue/mavi) esas alan ve diğer renkleri bunların çeşitli oranlarda birleştirilmesinden oluşturan renk sistemi.

Add On Lens: 

Objektiflere dışarıdan bağlanan ek objektifler. Türüne göre mevcut objektife geniş açı, makro veya tele yönünden destek sağlar.

Adobe Photoshop: 

Piksel tabanlı görüntü, resim ve fotoğraf düzenlemede bir tek biçim olan, Adobe Systems’in sayısal fotoğraf işleme yazılımıdır. Vektörel işlemlerde ve yazı işleme konusunda yeteneklidir.

Advanced Photo System: 

35 mm fotoğraf makinesini öğrenmekle zaman harcamak istemeyen bir kullanıcı için Kodak’ın fotoğraf çekimini kolaylaştırma girişimidir.

AE (Auto Exposure): 

Otomatik pozlama. Mevcut ışık şartlarında makinenin en uygun pozlamayı yapmasını hedefler. Sık kullanılan üç farklı tipi: Program (P), diyafram öncelikli (Av) ve enstantane öncelikli (S ya da Tv)’dir.

AE (Automatic Exposure Metering): 

Otomatik pozlama sistemi.

AE bracketing: 

Otomatik Pozlama Braketi ile fotoğraf makinesi fotoğrafı üç farklı pozlama ayarında çekerek, daha sonra istenen görüntünün seçilmesine olanak tanır.

AE otomatik poz kilidi (Auto Exposure-lock): 

Otomatik pozlamayı kilitleme anlamına gelir. Amaç poz ölçümünden sonra değişmemesini sağlamaktır. Otomatik pozun alınması için makine ölçüm yapılacak nesne veya alana doğrultulur, deklanşöre yarım basılı tutarak bu değerlerin değişmemesi sağlanır ve kompozisyon ayarlanır, çekimin tamamlanması için deklanşöre tam basılır.

Aerial perspective: 

Atmosferde oluşan sis ve pus gibi meteorolojik olayların fotoğrafta yarattığı uzaklık ya da derinlik duygusu.

Aerokartograf: 

Havadan harita çıkarmaya yarayan fotogrametri aleti.

AF (autofocus): 

Otomatik netlik ayarı. Netlenecek konu fotoğrafçı tarafından ekranın belirli alanına getirildikten sonra objenin bulunduğu mesafe deklanşöre yarım basmak suretiyle netlenir. Bkz otomatik netleme.

AF kilidi (AF lock): 

Otomatik netleştirme / otomatik pozlama kilidi. Otomatik netlik yapıldıktan sonra değişmesini önleyen mekanizma.

AF otomatik odaklama aydınlatıcı: 

Zayıf aydınlatma koşullarında fotoğraf makinesinin otomatik odaklama işlemini gerçekleştirebilmesi için yeterli aydınlatma sağlamak için kullanılan, düşük güçte bir kırmızı ışık kaynağıdır.

AF ölçüm alanı: 

Bir fotoğraf makinesinin otomatik netleme sisteminin, keskinliği ölçtüğü ve ayarladığı nokta veya alan.

Agrandisman (enlargement): 

Fotoğraflara boyut kazandırma işlemi, büyültme.

Agrandisör (Fr Agrandisseur, İng enlarger): 

Negatif film görüntüsünü, fotoğraf kâğıdına kendi orijinal boyutlarından daha büyük boyutlarda ve net olarak basılabilmesini sağlayan optik düzenek; büyütücü, büyülteç.

Ağartma banyosu: 

Görüntünün yoğunluğunu azaltmak ya da soldurmak için kullanılan kimyasal banyo.

Ağıl: 

Kimi görüntülerdeki çok ışıklı cisimleri çevreleyen ışıklı teker, hale.

Aile fotoğrafı: 

Aile bireylerinin bir arada bulunduğu fotoğraf.

Ajitasyon (agitation): 

Kimyasal işlemler sırasında, duyarlı yüzeye sürekli olarak bozulmamış banyonun temas etmesini sağlayan yöntem. Bu yöntem özellikle film ve kâğıtların geliştirme banyosunda bulundukları sırada ve saptama banyosunun (tespit banyosu ya da fix) ilk birkaç dakikasında çok önemlidir. Üretici firmaların bu konudaki uyarılarına aynen uyulmalıdır.

Akromatik (achromatic): 

Beyaz ışığı çözümlemeden geçiren; renksemez. / Kromatik renklerin dışında kalan siyah, beyaz ve gri. / Kromatik görüntü bozulmasına karşı gerekli düzeltme yapılmış objektif. Bkz akromatik objektif.

Akromatik objektif (achromatic lens): 

“Kromatik” görüntü bozulmasına karşı gerekli düzeltme yapılmış olan objektif.

Akromatik renk: 

Işıktaki farklılıkların tondan yoksun bir şekilde ayırt edilmesiyle oluşan renk: siyah, beyaz ve gri gibi.

Aktinik (actinic): 

Işığın herhangi bir madde üzerinde kimyasal ya da fiziksel değişim yaratabilme gücü. Film üzerine düşen ışık duyarkatı oluşturan gümüş tuzlarının yapı değişikliğine uğramalarını, siyah metalik gümüşe dönüşerek görüntüyü oluşturma ayarını sağlamaktadır.

Aktinometre (actinometer): 

Eski devirlerde kullanılmakta olan bir tür ışıkölçere verilen ad.

Akütans (acutance): 

Görüntü keskinliğinin ölçüsüdür. Görüntüyü oluşturan yoğunluk bölgesindeki sınırların eğim açısının darlığı görüntünün keskinlik derecesini belirler. Bu açı büyüdükçe görüntü keskinliği kaybolur. Bkz keskinlik.

Alaminüt (Fr à la minute): 

Çarçabuk, anında, hemen, şipşak. / Banyosu içinde, bir karanlık kutu ve objektiften oluşan basit, körüklü fotoğraf makinesine verilen ad.

Alan açısı: 

Objektiflerin kapsadığı yatay alanın açısı.

Alan derinliği (dept of field): 

Üzerinde odaklama yapılan cismin önünde ve arkasında oluşan seçik alandır. Bu alan cismin önünde 1/3, arkasında ise 2/3 oranında oluşur. Alan derinliğinin darlığını ya da genişliğini etkileyen üç öğe objektifin odak uzunluğu, kullanılan diyaframın açıklığı ve cismin fotoğraf makinesine olan uzaklığıdır. Bkz net alan derinliği.

Alan derinliği ön gösterimi (depth of field preview): 

Bazı fotoğraf makinelerinde alan derinliğinin kullanıcı tarafından görülmesini sağlayan, diyafram açıklığının sağladığı görüntüyü donduran bir düğme veya kol bulunmaktadır. Tüm netleme, lens (mercek) açıkken veya en büyük diyafram açıklığı ayarında yapılır. Günümüzde otomatik SLR makinelerinin çoğunda alan derinliği ön gösterimi bulunmazken, eski manuel makinelerde daha yaygın kullanılmaktadır.

Albüm (album): 

Resim, fotoğraf, pul gibi şeyleri dizip saklamaya yarayan bir tür defter.

Algoritma: 

Bir amacı gerçekleştirmek amacıyla ortaya çıkmış, tanımlı mantıksal veya matematiksel kural setleri.

Alt açı: 

Fotoğraf makinesinin konuya göz seviyesinin altında bakması.

Altın oran: 

Resim, fotoğraf, heykel ve mimaride kullanılan bir orantı yasası. Herhangi bir geometrik biçimde, varlığı estetik bir üstünlük sayılan oran; altın bölüm, altın kesit; golden section. Parçalar arasındaki orantıda, küçük parçanın büyüğe oranı, büyük parçanın bütün parçaya oranına eşittir. Cebirsel olarak; a/b= b/ (a/b) biçiminde ifade edilir. Parçalar arasındaki oranın değeri olan 1.618 ya da yaklaşık 3/5, “altın sayı” adını alır. Altın Oran geometrik olarak, iki kareden oluşan bir dikdörtgenin köşegeni aracılığıyla kurulur.

Amatör: 

Para kazanma kaygısı dışında, zevki için fotoğraf çeken kişi. Bu fotoğraf becerisinin değil, amacının tanımıdır.

Anahtar ışık: 

Konuyu aydınlatan ana ışık kaynağı. Genellikle noktasal ışık veren sert ışık kaynağıdır ve keskin gölge oluşturur.

Anahtar ton: 

CMYK görüntüdeki siyah. / Bir görüntüdeki en önemli veya ana ton, özellikle siyah ve beyaz arasındaki orta tondur.

Analog:

Orantılı bir etkinin, göstergenin veya kaydın bir diğerinin fiziksel özellik veya değişime oranı.

Anamormik objektif (anamorphic lens): 

Filmin boyutunu değiştirmeden, objektifin açısını genişleten optik sistem. Dikdörtgen bir konu, kare boyutlu filme uyarlanır. Geniş bir görüş açısındaki görüntüyü sıkıştırarak belirli bir çerçeveye sığdıran objektif türüdür. Sinemaskop filmler de bu objektiflerle çekilmektedir. Daha sonra göstericiye takılan bir parça ile görüntünün yayılması sağlamakta ve tüm perdeyi kaplamaktadır.

Ana renkler: 

Işık olarak ana renkler: kırmızı (red), yeşil (green) ve mavi (blue).

Anastigmat: 

Astigmatizmi oluşturan çoğu optiksel yanılmaların düzeltilmesiyle oluşturulan bileşik mercek sistemi.

Angström (angstrom): 

Sayısal olarak 1×10-10 m (1 metre’nin 10 000 000 000’da birine) eşit olan uzunluk birimi. Simgesi Å. Işık dalga boylarını ölçme birimidir.

Anthotype: 

Bir tür baskı tekniği.

Antihalojen tabaka (anti-halation backing): 

Filmlerin arka yüzeylerine sürülen ve taşıyıcı taban ya da fotoğraf makinesinin arka kısmından yansıyarak yeniden filme dönüp “halelenme”ye neden olan ışığı emerek yok eden boyalı katman.

Antioksidan: 

Duyarkat ya da banyodaki kimyasalların özelliklerinin bozulmasını engelleyen kimyasallar.

Antiplanat: 

Küresellik kusurunu düzelten objektif.

Antistatik bez: 

Objektifleri ya da saydamları silmek için ve statik elektrikten kaynaklanan toz zerreciklerini uzaklaştırmak için kullanılan ilaçlı bez.

Aperture (diyafram): 

Bir objektif içerisinde göz bebeğine benzeyen ve objektiften geçen ışık miktarını düzenleyen mekanizma.

Aperture (diyafram açıklığı): 

Işığın objektif içinden duyarkata (film ya da algılayıcı yüzeyine) geçişindeki standart açıklık değerleri. Bu açıklıklar f değerleri ile belirlenir. Gözün irisine benzeyen bir biçimde, yaprakçıkların üst üste gelmesi açıklığın çapını denetler. Net alan derinliğini denetleme araçlarından birisidir. Bkz diyafram açıklığı.

AP (Aperture Priority) diyafram önceliği: 

Otomatik fotoğraf makinelerinde, diyafram değerinin elle kumanda edilerek belirlendiği konum. Bu konumda, belirlenen diyafram değerine göre makine otomatik olarak pozlamaya uygun olan örtücü değerini belirler. Mod kadranında A, Av olarak gösterilir.

Aplanat (aplanat): 

Küresel görüntü bozulmasına karşı gerekli düzeltme yapılmış olan objektif. Bkz küresel görüntü bozulması.

Apokromatik objektif (apochromat lens): 

Spektrumun tüm renkleri için kromatik görüntü bozulmasına karşı gerekli düzeltme işlemi yapılmış olan objektif. / Tayftaki üç ana renk içinde odak uzaklığı aynı olacak şekilde düzeltilmiş, yani renksel sapma kusuru giderilmiş mercekler. Bkz kromatik görüntü bozulması.

APS (Advanced Photografic System) – İleri fotoğrafik sistem: 

Gelişmiş fotoğraf sistemi anlamına gelen ”akıllı” bir film türü.

APZ: 

İleri Program Zoom sistemi.

Aranegatif (internegative): 

Saydam renkli filmlerden renkli veya S-B baskılar yapmak için kopya çıkartılması amacıyla üretilmekte olan özel bir film türü. Ara negatif için kullanılan özel filmler, kopya sürecinde ortaya çıkan kontrastlığı önler.

Arap: 

Negatif fotoğraf. Filmin negatifine halk arasında verilen ad.

Argentotype: 

Bromür baskı işlemlerinin ilk şekli.

Arkadan gösterim: 

Yarı geçirgen (yarı saydam) bir perdeye arkadan saydam gösterim cihazı (projeksiyon) ile görüntü yansıtmak. Bu yöntem, izleyiciye saydam göstermek ve stüdyo çekimlerinde yanılsama olarak arka alan oluşturmak için kullanılır.

Arka ışık: 

Fotoğraf makinesine doğru, konuya arkadan gelen doğal ya da yapay ışık.

Arka netlik: 

Objektifin en arka elemanının tepe noktasıyla film ya da algılayıcı düzlemi arasındaki uzaklık. Bu, her zaman objektifin odak uzaklığına eşit değildir.

Art alan: 

Fotoğraf, ekran düzenlemesi ya da resimde arka alan, fon.

Artifact: 

Gerçekte var olmayıp görüntü oluşumu, kayıt ya da baskı esnasında oluşan renk, doku ve şekil bozulmalarına verilen ad; artifakt. Objektiften, filmden, CCD’den, sıkıştırma algoritmasından veya yazıcıdan kaynaklanabilir. / Bilgisayarda işlem probleminin neden olduğu bir görüntü hatası.

Ark lambaları (arc lamps): 

Fotoğrafçılıkta aydınlatma amacıyla kullanılan, iki karbon çubuğun birinden diğerine elektrik atlaması ilkesine göre çalışan bir aydınlatma kaynağı türü.

ASA (American Standards Association): 

Fotoğraf filminin ışığa karşı duyarlığını, aritmetiksel olarak ilerleyen bir dereceleme ile gösteren ölçü birimi. Asa değeri arttıkça filmin ışığa karşı duyarlığı da artar. Günümüzde yerini uluslararası onaylanmış ISO sistemine bırakmıştır. Bkz ISO.

Asetat taban (acetate base): 

Filmin tabanını oluşturan, ısıya karşı dayanıklı selüloz asetat.

Asetik asit (asetic acid): 

Ara banyo ya da durdurma banyosunun hazırlanmasında kullanılan asit özellikli madde.

Asit tespit banyoları (acit fixing solutions): 

Banyo edilen film ya da kâğıtlarla tespit (saptama) banyosuna taşınan geliştirici banyoların etkisini hızla yok etmek amacıyla kullanılan ve asit özelliği gösteren tespit banyolarıdır. Sertleştirici asit banyosu bundan farklı bir şeydir.

Astigmatizm (astigmatisme) / astigmatlık: 

Merceklerden gelen paralel ışınların eğik demetleri, bir noktadan daha çok, bir çizgi gibi odağa gelmesi sonucu oluşan mercek sapması.

Aşamalı deklanşör sistemi: 

Bilgi, mekanik bir deklanşör kullanılarak bir bir her satırdan toplanır ve işlenir. Benzer sonuçlar sağlayan Aşamalı Tarama Sistemine benzer bir işlemdir.

Aşamalı tarama sistemi:

Sırayla her bir satırın verilerini toplayan ve işleyen bir görüntü sensörünü tanımlamak için kullanılan bir terim; aşamalı taramalı sistem.

Aşınma izleri (abrasion marks): 

Filmin emisyon yüzünde oluşan çizik izleri.

Aşırı geliştirme: 

Geliştirme banyosunun normalden daha fazla etkileyici olması. Geliştirme banyosunun süresini uzatmak ya da sıcaklığını yükseltmek ve çalkalamayı artırmak buna neden olur. Böylece yoğunluk ve kontrast artar, pus ve benek oluşur.

Aşırı pozlama: 

Işığa karşı duyarlı malzemeye, aşırı ışık verme sonucunda ortaya çıkan sonuç. Böylece yoğunluk artar ve kontrastlık azalır.

Atılan gölge: 

Bir nesnenin başka bir nesne ya da yüzey üzerinde oluşan gölgesi. Bkz nesnesine bağlı olmayan gölge.

A tipi film: 

3400 K renk sıcaklığı olan, yapay ışığa ayarlanmış renkli film.

A tipi renkli film (type A color film): 

3400 K renk sıcaklığına sahip yapay aydınlatmaya dengelenmiş filmlerin genel adı.

Atmosferik perspektif (aerial perspective): 

Atmosferde oluşan sis ve pus gibi meteorolojik olayların fotoğrafta yarattığı uzaklık ya da derinlik duygusu. Sis ve pus havada zaten var olan ve tüm filmlerin aşırı derecede duyarlı oldukları morötesi ışınları olağanüstü derecede artırır. Bu ise duyarkat üzerinde genel bir yoğunluk yaratır. Sonuçta çekime konu olan cisimler uzakta, silik, ayrıntıdan yoksun ve belli belirsiz görülürler. İşte buna atmosferik perspektif denilmektedir.

Avatar (awatar): 

İnternette, bir kullanıcı adının altında yer alan grafik, resim ya da fotoğraf.

Avi / AVI (Audio Video Interleave): 

Duyusal ve görsel birleşim. Bu veri düzenlemesi, bilgisayarda veya sayısal fotoğraf makinesinde hareketli resim (video) çekimlerinin kayıt düzenlemesi olarak kullanılır. Farklı sıkıştırma oranları ve çözünürlükte video çekimlerini işletebildiği için tercih edilir.

Aydınlatma: 

Çevredeki nesneleri ortaya çıkarmak ve yönlendirmek kaygısıyla ışıklandırmak.

Aydınlık kutu (camera lucida): 

Mekanik olarak kâğıt üzerine resim yapmayı sağlayan, bir sehpa ve sehpaya takılan içten yansıtmalı prizmadan oluşan aygıt.

Ayna kilidi: 

Uzun poz sürelerini gerektiren çekimlerde fotoğraf makinesinin olabildiğince sabit durması gerekmektedir. Ayna kilitleme sistemi sayesinde, ayna yukarı kalkık durumda kilitlenir ve örtücü kapanana kadar bu durumda kalır. Böylece aynanın hareketinden oluşan sarsıntı ortadan kalkar.

Aynalı objektif (mirror lens): 

Yapılışında çeşitli aynaların kullanıldığı objektif türü. Bunlar “katadioptrik” objektifler olarak da anılırlar. Çok büyük odak uzunluklarını, objektifin gövdesini uzatmadan sağlarlar.

Az geliştirme (under-development): 

Geliştirmeişlemi sırasında sıcaklığın yetersiz olmasından ya da sürenin kısa tutulmasından kaynaklanan durum. Bu durumda görüntü yoğunluğu ve kontrastı azalır.

Az ışık: 

Fotoğrafa ton değeri olarak hâkim olan karanlık alan.

Az ışıklı görüntü: 

Koyu tonların baskın olduğu bir görüntü. Az ışıklı bir görüntünün etkisi biraz daha pozlandırılarak az ışıklılık etkisi artırılabilir.

Az pozlandırma: 

Duyarkatın (filmin, algılayıcının) ya da fotoğraf kartının az ışığa maruz bırakılması. Koyu tonlu bir sonuç sağlar.

ABCÇ DEFGHIİJKLMNOÖPRSŞTUÜXV YZ

Yeni Kitap / D&R Dijital Köleliğin Sırları
Yeni Kitap / D&R Dijital Köleliğin Sırları